25 Mart 2012 Pazar

243 konya günlükleri

Pegasus reklamı yapmak derdinde değilim ama takdir etmeden geçemiyorum. Resmen havacılık değişti, herkes uçağa biner olmuş, türkiyede ulaşımın problem olmadığını bilmek hoşuma gidiyor. Bu hafta da ev arkadaşımın sevgilisini görmek için, soluğu konyada aldık. Hiç görmediğim şehirleri ziyaret etme senesi oldu 2012 benim için.

Cumartesi sabah erkenden konyaya vardık, binbir aksilikle başlayan günümüz gayet yolunda devam etti, önce evimizin erkeğine kavuştuk, sıcacık havada bir kahvaltı edip, mevlana turu yaptık, hem şaşırdık hem de beğendik. konya sosyetisinin meram'ında cemoyu bulduk ve meşhurlar meşhuru bamya çorbası, etli ekmek, bıçak arası, sacarası, tirit denedik. Konyanın en güzel hali cemoda karşıma çıkan selami şahin oldu. Heyecanlı hallerimi ancak birlikte gittiğimiz arkadaşlarımız tarif eder. Ben ki ilginç bir şekilde çocukluğumdan beri selami şahine hayranken, düğünümde şarkı söylemesini isterken, bir anda konyada onu karşımda bulmak beni şaşırttı. Heyecanım, coşkum bu geziden aldığm keyfi anlatmaya yetmez,

Akşamüstü hızlı trenle ankaraya döndük, yorgunluk gözlerimizden akıyor, yanaklarımız heidi gibi al al olmuş halde kendini gösteriyordu. günün yorgunluğu şen kahkahalarla kendini gösterdi, fotoğraflara baktık ve bibuçuk saat sonra ankaraydık. Kendimizi yemek için arjantine attık. Canım blog arkadaşım papatyayı da otelinden alıp, karman çorman bir arkadaş grubu olarak cafemizde yemek yedik. Yan masada oturan biri olsaydım, bu kadar gürültü yapan kalabalığı şikayet ederdim.

Farklı insanlar olsak da, söz konusu aşk, ilişki, seyahatler olunca hep aynı oluyoruz sanki. Sohbet sohbeti açtı, kadehler yuvarlandı ve biz mutluyduk.

Papatya haftasonu istanbulda olacak, bize yine gezmeler, yine uzun sohbetler var.

Diyorum ya, insan hayatında dostları varsa güzel.

Ah bir de aileyle yapılan o şahane pazar kahvaltıları varsa!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder