9 Nisan 2011 Cumartesi

#163

eve taşınalı uzunca bir zaman oldu, misafirler ağırlandı, ev hediyeleri geldi gitti derken hep araya bir şeyler girip de ağırlayamadığım iki muhteremi kahvaltıya alıverdim bugün. dodo & gülş, sabah kahvaltısında şenlendirdiler evimizi.

ilk önce dodo geldi, kurtuluştan getirdiği çikolatalı şahane croissant ve 4 renkli aynı cins çiçekleriyle sonrasında da gülş.

sabah kahvaltısı öğlen yemeğini ve günün geri kalan öğünlerini solladı, sonrasında herkes evine. onları koşuyolundaki şahane pastane cevizağacı ile tanıştırdım, bayıldıklarını düşünüyorum. işyerine eve çılgınca sipariş verdiğim yetmiyor gibi, arada bir de uğruyorum öylesi şahane bir yer görmediğimi, öylesi güzel bir kazandibi yemediğimi rahatlıkla itiraf edebilirim.

spor salonuna yazılalı tam 6 gün oldu, pazartesi kaydolup salı çarşamba sadece kardiyo için gittim, bugün de kardiyo üzerine sauna ve buhara girerek günü noktaladım. sporla hiç mi hiç arası olan biri değilim, ama insanın en yakın arkadaşı 10 eylülde evlenecek olunca, kafasına saks mavisi/ yeşil mini straplez bir elbise giymeyi koyunca en yapmam dediği şeyi bile yapıp spor salonuna üye oluveriyor.

yarın sabaha da türkübal ile pek tatlı sevdiceği geliyorlar kahvaltıya, sonrasında kendi sevdiceğim geliyor iki hafta sonra yanıbaşıma. özlemek tuhaf bir hal alıyor bazen, daha çok şımarıyor, en küçücük olaydan hır çıkaran bir edepsize dönüyorum ama en güzeli, benim o halimle bile sevdiğini bilmek.

özlemesi bile güzel bi' sevdicek varmış gerçekten.. hemen koşsun gelsin, beni pazartesi akşamı işte alıp pıt pıt "rio"ya götürsün, beklentiler gerçek olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder