16 Eylül 2011 Cuma

#222

bilmediklerimi artık öğrenmek de istemiyorum, doymuş gibiyim hayata.

yalnız kaldığım her an aklıma kötü düşünceler üşüşüyor, son zamanlarda kendimi yetersiz ve çirkin hissediyorum. yani spor yapmamak, sevgiliden uzak olmak, başarısız olmak gibi. kendimi işime ne kadar verirsem vereyim, sanki asla yetemiyor, doğru olan işi bir türlü yapamıyormuşum gibi. üstelik övgüler alıp, hızlı öğreniyorsunları duyarken.. bu aralar kafamı zengin insanlarla ve bi' şekil para kazanabilen insanlarla bozmuş durumdayım. bendeki bu "kendi ayaklarım üzerinde durmalıyım" tribi nerden geldi bilmiyorum, çoğu insan gibi rahat olup, başım sıkışınca annemlere danışabilmeyi isterdim, bense bokumla dövüşürcesine, inat ediyorum. sanki onlara ispatlamak ister gibi bir halim var, halbuki bu yükü artık çok da iyi taşıyamadığımı pazar günü kaçırdığım uçak yüzünden ağlama krizine girdiğimde anladım.

2012'de kıyamet kopacağından, artık öleceğimizden emin olsam, neye üzülürdüm emin olamıyorum. bi' seyşellere gidememek yakar herhalde canımı. hayatta istediğim her şeyi yaptığımdan değil de, sanırım artık yapılabilecek şeylerin sonsuz olduğunu fark ettiğimden. yaptıklarımızın yediklerimizin gezdiklerimizin her zaman biraz daha üstü var ve başkalarına yetişmek her zaman mümkün olmuyor, illa birileri birkaç adım önde olmayı, bişeyleri önceden yaşamayı beceriyor. sanki bize tanınan tek hak, başka insanların dünyalarını keşfetmekmiş gibi, dünyanın sundukları ile kendimizi özel hissetmemiz neredeyse imkansız.

ufak ufak başlıyor, önce temel ihtiyaçlarını alıyorsun, sonra eğitimini tamamlayıp işi buluyor kendi evini kuruyorsun, zorluklar bitince soluklanmak isteyip tatile gidiyorsun, sen tatilde çeşmedeyken birilerinin maldivlerde olması canını sıkıyor, heves edip güçbela bir fiat alıyorsun, köprüde yanından geçen porschelere eşşsiz güzellikteki primavelara takılıyor gözün, şükrediyorsun, sen iphone 4 aldım diye sevinirken, o 5in siparişini çoktan vermiş oluyor, sen öğrenip başardım sanırken, birileri onun dersini veriyor oluyor.. birileri sanki hep fazladan yaşıyormuş gibi.

bana kalan, ilk yapabileceğim şeyler yok mu sanki, kötü hissediyorum..

yine de, parçalı bulutlu mutluyum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder