13 Şubat 2011 Pazar

#153 nerde çokluk orda bokluk diyenler halt etmiş, biz kalabalıkken pek mutluyuz

eve taşındığımızdan beri sürekli bir gelgitler var, ya hoşgeldine birileri geliyor, ya öylesine uğrayanlar ama bütün bunların içinde ağırlaması en güzel olanlar tabii ki sevgililer. biz evi iki kişi paylaşıyoruz, sevgililer gelince sayımız dörde çıkıyor. karşılıklı iki odada kalan ikişer kişi. ne bir duş kavgası oldu, ne de gürültü patırtı. hiçkimse eli boş gelmiyor, evde sürekli bir eğlenme bi kanepeye dört kişi sığışmaca hali. birileri kahvaltı hazırlarken diğerleri sofra kuruyor, biri çamaşır asıyor filan. dördümüz de ev arkadaşı olabilirmişiz pekala.

evde yaşamak, kendi evine sahip olmak insana gelecekle ilgili ipuçları veriyor pekala, ve bence kadın olarak tek başına yaşamak çok zor, erkeklerin varlığına alıştıktan sonra, yoklukları ağrımıza gidiyor. bir kere tamire inanılmaz yatkınlar, güçlüler, kafalarının farklı bir çalışma şekli var, enteresan bakış açıları getirebiliyorlar, su pompası takıp, elektrik hattı çekebiliyor, alışveriş torbalarını kolaylıkla taşıyabiliyorlar. mangal yakmak konusunda hünerlerine ise hiçbir söz diyemiyorum. özel yetenekleri da var tabii, bizi sonsuz mutlu edebiliyorlar. eskiden yalnız yaşamanın mutlu huzurlu bir şey olduğunu, "oh kafam çok rahat" modunun kıskanılası olduğunu düşünürdüm, şimdi öyle zor geliyor ki yalnızlık.. o olmasa nasıl tembel olurdum bilinmez.

şimdi herkes gitti, ev arkadaşım b. de dışarda.. kendimi blogdan kurtarıp mutfağa taşıyıp yemek pişirmeye gidiyorum, sonrasında da ikeadan aldığım renkli kutulara eşyalar yerleştirip düzen üstüne düzen kuracağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder