22 Temmuz 2011 Cuma

#207

Datça marmaris arası bir midibüs yolculuğu, klimalı araba dışarıda 38 derecelik bir hava. yolculuk aile yanından, yakın arkadaş ellerine doğru.

Tatile doyamadım, annemlere de hiç doyamadım. Bu tatil çok şeyler öğretti bana, çeşme tatili de katmıştı bişeyler.

ayrımın tabiriyle zorunlu akrabalıklarımız var, bencil olan, kötü kalpli insanlardan oluşmuş bir güruh tanısak bile, içlerinde olma zorunluluğumız var, arkamızdan atıp tutan, kendi laflarını sanki bizim ağzımızdan çıkmışçasına utanmadan suçlayıp bizi karalamaya çalışan akrabalarımız var. Tatilde bile bizi büyütecek hikayeler yaşamamız şaşırtıyor beni.

aklımda az da olsa bulunan kötü düşünceleri datçanın türlü koylarında, palamutbükünde, hayıttbükünde, gölün kıyısında, kargı plajında, cennetkoyunda domuzçukurunda bıraktım, marmarise kocaman bi çekirdek aile sevgisi götürüyorum, ordan da istanbula bu sevgiye ilave bir de olmazsa olmaz arkadaş sevgisi ekleyeceğim, sonra sevgili sevgisi, ev arkadaşı sevgisi, iş arkadaşı sevgisi ekleyeceğim.

Kalanları bir kazana atsam, yakmaya elim gitmezdi ama kazanın kapağını tereddütsüz kapardım uzunca bir süreliğine.

Deniz kum güneş, keyifli.

Ah bir de 9 yaşındaki minik onurun dediği gibi "babam seni seviyo be anne"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder