22 Eylül 2010 Çarşamba

Uzak ara hikayeler biriktirdim ben

Artık ne meslekle uğraştığımı söylüyorum, bankacı oldum. Karşı çıkıp asla yapmam dediğim, yer yer küçümsediğim mesleğin aslında hiç de kolay olmadığını görecek kadar deneyim kazandığımdan rahatça söyleyebilirim. Gerçi tam "bankacı" oldum diyebilmek için piyasada minimum 2 sene geçirmek gerekiyor, benim 1.5 aylık tecrübem pek de bir anlam ifade etmiyor işin aslı.

İstanbula taşınıp 2 ay dedemanda kaldıktan sonra sevgili otelim hakkımı verip beni elite ve plus üye yapıvermiş, takdirler bankama tabii. ağustosun başından beri halamlarda kalıyorum, ne tam yerleşik hal aldım ne de misafir gibiyim, valizimi her toplayışım aklıma "yine mi taşınıyorum" sorusunu getiriyor.haftaiçi halamlar burda olmuyor, haftasonları da ben..pek sık görüşemiyoruz. Kasımda koşuyoluna taşınıyorum işyerime yakın diye, bir süre de teyzemlerin yanında oturduktan sonra nisan gibi sevgilimi askere yollayıp eve çıkmak niyetindeyim.

Bu zaman içinde internetsiz kaldım, internet bağlandı derken bilgisayarım bozuldu. kendi evini bırakıp başka bi şehre, yeni bi hayata geçince böyle oluyor işte..uzaklaştığını bi anda anlamıyorsun, zamanla küçük şeyler çıkıyor karşına..bilgisayarcını arayıp kapına kadar gelip bakmasını söyleyemiyorsun çünkü 600 km var arada..

Yine de her şeyiyle öyle güzel ki istanbul.

Spor salonuna yazıldım sonunda, 2 aylık bir üyelikle başladım nerde yaşayacağım belli olmaz diye, şimdilik iyi gidiyor, fitness maceralarını ve sevgili personal trainerım tunç'u başka zaman anlatırım.

İşbaşı zamanı!

Oh nasıl da özlemişim şu satırları..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder