21 Ağustos 2010 Cumartesi

Seven ne yapmaz

Seven insanın bünyesi, motivasyonu başka oluyor. Yalnızken başkalarından dinlediğin sevgili hikayelerine burun kıvırırken, yapılan fedakarlıkları anlamsız bulup kendi varlığını en üstün sanırken, sevmeye başlayınca bi anda tükürdüğünü yalıyorsun. Bütün o "büyük konuşma" lafları da burdan çıkıyor zaten.
yine de insan kendiyle çelişmekte on numara, neyi yapmam derse yapar buluyor kendini.

Eskiden birisi deseydi ki "sevgilimi çok özledim günübirlik şehirdışına gidip göreceğim onu" sadece gülerdim, hatta üstüne "mal mısın be o kadar yol çekilir mi?" bile derdim. Şimdi saat 2.44te zifiri karanlık içinde yoldayken sevgili ile bi kahvaltı ve beraber geçecek gün içln yanına gidiyorum. Artık dışardan insanların benim konuşmalarıma burun kıvırdığı, yaptığımı anlamaz olduğu noktadayım... böylesi de güzelmiş.

Her ne yapıyor olursam olayım, hayatta illa ki yaptığımı anlayan biri çıkıyor, yaşadığımın bir örneğini çevremde illa ki buluyorum, işler daha da kolaylaşıyor.

Sevgiliye kavuşmaya 20 dakika filan kaldı, yüzüme yerleşecek koccaman bi gülümseme var, hazırlanmalıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder