12 Mayıs 2011 Perşembe

#173

spora başlayalı birkaç hafta oluyor, hayatım boyunca hiç kilo takıntılı bir insan olmadım, üstelik hep de kiloluydum . üstelik çok şişkoyum diyen 36 beden kızlardan değil, harbi irilerindendim.

lisede hıh tamam zayıflıyorumlar, üniversiteyi de kovaladı. hiçbirinde hiçbişi umrum olmadı. ama en yakın arkadaşım 10 eylülde evleneceğini duyurunca, bir de daş vücutlu sevgiliye sahip olunca hemen hazırlıklara başladım. işin de etkisi çok büyük tabii, bayıldığım iş kıyafetlerinden sırf ya olmazsa diye ayrı kalmak kanıma dokunmaya başladı. 

iki haftalık oryantasyon programının üzerine geçen hafta pilates dersine gittim, bacaklar karın kasları zorlandı ve birinci haftayı çarşamba, cuma, pazartesi şeklinde bitirdim.

dün biraz daha farklı bir derse girdim, büyük topların, lastiklerin, dambılların biraz daha ağırlık olduğu bir derse. kanter içinde kaldım, burnumdan ter damladı diyebilirim. 

hareketleri yine de zorlanmadan yapışımı 2 senelik pilates geçmişime bağlıyordum ki hoca yanımda bitiverdi. "kıdemliyiz galiba?" evet diye atlamak olmasın diye geçiştirdim, yok hocam dedim. "bu duruş, bu nefes alıp veriş öyle yeni değil, var bikaç senesi" dedi, bütün salonda gözler üstümde. bi baktım hocayı göremeyen kadın kısmısı bana bakıyor en arkada olmama rağmen. 

tabii ki derse bayıldım, bundan sonra pazartesi kardiyo, salı/perşembe toplu pilates - kanter içinde bırakan versiyon, ve çarşamba/cuma karın kaslarına yönelik pilates. cumartesi kardiyo için ideal, pazarları da havuz.

10 eylüle kadar hala istediğim gibi olmazsam, great depression bedenimde vuku bulacaktır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder