19 Temmuz 2010 Pazartesi

those were the days my friend

Hayaller kuruyorum, planlar yapıyorum suya düşüyor. Plan yapmaktan korkuyorum, sonra bi adam gelip planların aslında iyi olduğunu söylüyor, ona inanıyorum, karşıma biçok şey çıkıyor, hayat plan yapmamamı söylüyor, dinlemiyorum, o adamı dinliyorum.

Sevmenin ne demek olduğunu onunla öğreniyorum, hayatın neler getirebileceğini, hayat ne getirirse getirsin onunla aşabileceğimi biliyorum. dün laf arasında benim yaptıracağım dövmeye geldi konu, hani dedi kafes yaptıracaksın ya, altına adımın baş harfini koysan dedi, güldüm. Öyle bişiyi asla yapmam derken onun sıcak bakmasına şaşırdım, ben senin adının baş harfini yaptırırım, direk değil ama başka bi dövmenin içinde yaptırırım dedi. Ya peki bişi olursa dedim, ya ben olmazsam, ya biz olmazsak.. Beni kandırmasını bekledim, asla ayrılmayız ki demesini bekledim, oysa dünyalar tatlısı bi gerçekçilikle duraksadı, olsun dedi. Nolur ki, yaşandı zaten dedi.

Sevgilinin aklına girmeyi istedim o an, ne düşündüğünü nasıl bu tepkiyi verdiğini. Bişi olursa benden sonra hayatına giren kızlara o dövmeyi nasıl açıklayacağını merak ettim. Bensiz kalmak ihtimali aklına gelmiş olsa bile benden sonra bile yine aklında olmanın nasıl bişi olabileceğini düşündüm.. İşte o anda onun beni çok sevdiğini anladım, biliyordum elbet, söylüyordu hissettiriyordu ama benim hissetmem tam o ana denk geldi. Sonsuz sevmek diye bişi varmış, nerdeyse bir yıl oluyor birlikte, onunla değiştim, onunla büyüdüm, öyle çok şey değişti ki kendim bile geri dönüp bakınca sanki bir değil, tonlarca yıl olmuş gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder