18 Haziran 2011 Cumartesi

#189

Pek yalnızlık insanı değilim, susmanın erdeminden nasibini almamış, konuşmayı seven biriyim. İlginç hikayeleri ve dertleri dinlemeye bayılırım. susmak, yalnız olunca zorunlu olduğundan yalnızlığı da hiç sevmem. Gönül ister ki sevdiklerim hep yanımda olsun, sadece ben istersem yalnız kalayım.
Kalabalık aileler büyük arkadaş gruplarının eseri bu hal. İstanbula gelip de yalnız kalmak pek aklımda yoktu, gönüllü yalnızlığı seçeceğimi de bilemedim çünkü hiç bu kadar aşık olup, sevgilisiz hayatı keyifsiz sanacağımı düşünmemiştim.
Sevgili haftaya perşembe geliyor yüzüm şimdiden gülmeye başladı bile. Bugün onun hediye ettiği lomo diana f'i alıp, karaköydeki elose fotoğrafçısının yolunu tuttum. Lomoların piri nusret bey yokmuş, pazartesi gününe gelir dediler olur dedim.
Ordan çıktığım gibi tünele geldim, sonra soluğu beyoğlunda aldım, istiklali yürüdüm galatasarayın yanından inip butiklere baktım. Çukurcumadan sonra cihangir yokuşuna gelip, savoyda sayıklandım. Daha iyi bi milföy yediğimi bilmem. Geçen seneki doğumgünü pastam da savoydu, ne çok sevmişim meğer burayı. Birazdan tekrar asmalı taraflarına dönüp lokalde markapondan aldığımız 12,50'lik mojitolarımızı yudumlayacağız.
İstanbul güzel, sevgiliyle heryer en güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder