13 Haziran 2010 Pazar

bugün istanbula ilk kez kızdım

bugün istanbula az da olsa kızgınım, istanbula değil belki ama insanına kızgınım. belki de paranın "görgü" demek olmadığını, erkeğin para gördükçe daha da "erkek" olduğunu gördüğümdendir bilmiyorum. akşam 9 sularında bir saat, istinye park dönüşü minibüsteyim. annemlerin ankaradan getirdiği birkaç eşya için iki tane longchamp çanta taşıyorum irili ufaklı, bir de laptop var elimde. metrobüsün ordan geçiyorum, otele iki dakika var yürüme mesafesinde, artık günün yorgunluğu var üzerimde. bir bmw yanaşıyor yavaş yavaş, 7.35 mi 45 mi ne, içinde benden birkaç yaş büyük iki adam var. biri camdan sarkıyor, "bize gelsene evin yoksa" diyor, yaptığından utanıp gazlamak filan da yok, bekliyor öyle. 


nasıl bir tepki beklediğini merak ediyorum, sahiden gidebilme ihtimalime mi inanmışlar, komiklik olsun diye mi yapıyorlar bilmiyorum.


bir diğeri de bebek'te oldu, trafik yoğun, karşıdan karşıya geçerken adamın biri durdu, arabanın önünden geçerken "sadece sizin için durdum" dedi. 


nasıl bir "kafa" anlamıyorum, ama yine de hiçbir şey istanbuldan soğutamıyor beni. 


çok enteresan şeyler oluyor son zamanlarda.. ama güzel şeyler oluyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder