14 Haziran 2010 Pazartesi

süpriz

sonunda buldum, odama her gün meyve bırakan, çikolata bırakan adamla yüzyüze tanıştım bugün. kaç zamandır sabahları eğtim, akşamları taksim modunda olduğumdan mütevellit oda servisini bir türlü göremiyordum. her gün geceliğimi düzenli katlayan, açık bıraktığım lens kabımın kapağını kapayan adamın kim olduğunu çok merak ediyordum. her sabah peluş totoromu yatağımın üstüne koyup sevgiliyi aklıma düşüren adamı öylesine merak ediyordum ki, sonunda denk geldik.

camın önündeki çalışma masamda oturmuş uzun zamandır ayrı kaldığım bilgisayarımdan blog alemini takip ederken kapı çaldı, oteldeki arkadaşlardan biridir, yemek vaktidir diye ayaklandım, kapıda elinde sepetle biri, benim yaşlarımda. yüzünde kocaman bir gülümseme, "odanıza siz yokken girmeye alışmıştım" dedi, güldüm. "sonunda odadayım" dedim, "akşam servisinden bişi ister misiniz?" dedi, "hayır" dedim, çikolata uzattı bana. bunları yersem yakında hiç hoş olmayacağımı söyledim, güldü. bu odada güleryüzlü birinin olmasını bekliyordum zaten dedi.

ben mi yok yere mutlu oluyorum, yoksa hayat bu aralar bana gerçekten iyi mi davranıyor?

bu arada.. yine ve yine onunla olmak.

1 yorum: