6 Haziran 2010 Pazar

#38

istanbula ne zaman tatil için gelsem zamanım öyle boldu ki, plan yapmak yersiz oluyordu. planlar bozulsa bile yerine hemen yenileri geliyordu çünkü misafirdim ben bu şehirde. şimdi daha taze istanbullu olmuşken aslında planların ciddileşmesi gerektiğini fark ediyorum, sürekli bir tedbir, önlem gerektiyor bu şehir, çünkü mazeretleri ve aksilikleri çok.

dün dodoyla cihangir'in şahane bahçeli kiki'sinde oturduktan, hayatlarımızda son olanlardan bahsettikten sonra yürüyerek çukurcumaya çıktık, ordan galatasaray ve hoop madoda dondurma yemek. istanbulun havası kapalı geldiğimden beri, cumartesi kalabalığında taksimde yürüdükten, lafladıktan sonra tramvayla dönüverdik meydana. o kendi yoluna, ben kendi yoluma.

kuzenimin sevgilisine geldim dün, bir çift ve iki bekar şeklinde geçirdik akşamı, içkiler alındı, yemekler pişirildi, televizyonda sonsuz zap yapıldı, kağıt oynandı ve en çok da gülündü. gülmek bi insanın yapabileceği en güzel şey herhalde, öyle akıllıca şeylere gülmek de değil, aptallıklara gülebilmek, kendi söylediğin şeye rezil olduğunu bile bile saatlerce gülmek... bu evde ikinci kalışımdı, ilk gelişimin üzerinden fazla zaman geçmemesine rağmen hayatımda ne çok şeyin, ne çok insanın değiştiğini düşündüm. sonrakı hayatımı düşünürken uykuya dalıvermişim. sabah uyanıp deniz manzarasına baktım, kapalı havada köprüyü izledim, evdeki diğer bekar da uyanık olunca lafladık biraz, çıkıp pazar sabahı alışverişi yaptık beraber, gazete aldık, eve geldiğimizde karşılıklı kanepelerde birbirimize komik haberler okuyorduk. kahvaltı hazırladık, hep beraber çayımızı yudumladık, ankara hiç aklıma gelmedi. şu anda ait hissettiğim yer bu ev de değil, hatta evim bile yok ama olsun, ben çoktan buralıyım zaten.

ankaradan yanıma almak istediklerim var, en çok da ayrım gelsin istiyorum. her tatlı sohbette onun yokluğunu hissediyorum, ama o da gelecek biliyorum.

sabah 6da yatmış olmak yorgunluk getirecekken ben huzurluyum. yarın eğitim başlıyor, yeni insanlar, iş arkadaşları, daha önce hiç tanık olmadığım bir dünya bekliyor beni.

hafif korku, ama en çok da mutluluk var içimde.

2 yorum:

  1. tüylerim diken diken oluyor okudukça ve gözlerim doluyor, seni seviyorum, seninle gurulanıyorum...

    YanıtlaSil
  2. gerçekten de dodoyla her konuştuğumuzda laf sana geliyor, senin de buraya geleceğine inanıyoruz. sen, çok vazgeçilmezsin.

    YanıtlaSil