29 Haziran 2010 Salı

kara sevda dedikleri daha ne olabilir ki?

istanbullu olmaya başlıyorum hafif hafif, aldığım kültür sanat dergilerinin değişmesinden anladım bunu. ankaradayken 3 liralık dergi alırdım ankara rehberi olsun diye, sayılı etkinlikleri, oyunları bilmek için buradaysa elim direk timeoutistanbul'a gitti. tonlarca sergi, restoran, konser yazmışlar içine. dergiyi okudukça bikaç şey işaretledim, işaretledikçe artık imkansız olmadıklarını fark ettim. burdaydım, istanbula uzak değildim, o yüzden istediğim her şeyi izleyebilir, her şeyi dinleyebilirdim.


sergi ve sirk konusunda bana pek eşlik edecek arkadaşım olduğunu sanmıyorum, bodyworlds dediğimde bile mırın kırın edenler var, hele sirke gitmek için kimseyi ikna edemem, sevgili olsa gelirdi benle.. neticesinde istanbul birazcık yalnız yaşamayı da öğretecek gibi duruyor bana.


eğitimdeki arkadaşlarla toplanıp sinemaya gitmeye karar verdik, yarın astoria'nın locasında dört kişi twilight izliyoruz, enteresan bir nüfusa sahibiz ama eğlenceli olacak eminim.


cuma günü tekrar sinemadayım, toy story 3 3D olarak beni bekler. sürekli planlar yapılıyor, daha şimdiden pazara kadar her günüm dolu ve planlı.


bu arada ikinci maaşımla dövme yaptırmaya karar verdim ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder